Bildiğiniz gibi bazı otomobil üreticileri, özellikle Japonlar ve Fransızlar, talep yüksek olduğunda elektrikli araçları elektrik şebekesi için bir tür yardıma dönüştürmenin yollarını arıyor.
Bu sisteme de kabaca “araçtan şebekeye” adını verdiler ve Nissan Leaf, 2018’in sonlarında elektriği şebekeye geri beslemek için onaylanan ilk elektrikli otomobil olmuştu. İlk olarak bu sistem Almanya’da kullanılmaya başladı ve Nissan’ın ortağı Renault da Portekiz Madeira Adalarında, Fransız adası Belle-Île-en-Mer’de benzer bir entegrasyon üzerinde çalıştı.
Ancak elektrikli bir araç, elektriği şebekeye geri beslemekten çok daha fazlası için kullanılabilir. Örneğin, doğal afetlerden veya başka türden afetlerden etkilenen alanlarda güç sağlamak için kullanılabilir. Nissan da tam olarak bu koşullarda kullanılmak üzere tasarlanmış ve modifiye edilmiş bir Re-Leaf konsepti tanıttı.
Seri üretim Leaf Tekna’yı baz alan otomobil, afet bölgelerinde kullanıma uygun hale getirmek için yukarıda da belirttiğimiz gibi çeşitli modifikasyonlara sahip. Bunların en önemlisi, doğrudan aracın dışına monte edilmiş hava koşullarına dayanıklı prizler.
Bu prizler 110 ila 230 voltluk cihazların birçoğunu çalıştırmak için kullanılabilir: Nissan’ın iddialarına göre, araca takılan 62 kWh pil, ortalama bir İngiliz evine altı gün boyunca güç sağlayacak kadar yeterli. Bu sayede, bir çekiçten 100 watt LED projektörlere kadar her şey Re-Leaf’ten güç alabilir.
Ek olarak, aracın sürüş yüksekliği de 70 mm’den 225 mm’ye yükseltilmiş ve otomobilin altını korumak için özel bir alt koruma eklenmiş. Re-Leaf, daha geniş iz açıklığına (önde +90 mm / arkada +130 mm), korumalı çamurluklara ve 17 inç ralli jantlara sarılmış tüm arazi lastikleriyle birlikte geliyor. İçerideyse, arka koltuklar gitmiş ve ihtiyaç duyulan ekipmanlar için saklama alanına yer açılmış.
Buna rağmen Nissan, bütün hazırlıkları yapılmış Re-Leaf’i bir tür özel üretim otomobil yapmak için herhangi bir plan açıklamadı.
