Sony’nin VISION-S’yi yaratmaya karar vermesinin nedeni halen bir muamma. Japon şirket herkese elektrikli araç pazarına girmenin ne kadar kolay olduğunu mu göstermek istiyor, yoksa aracı diğer teknolojilerini sergilemek için bir platform olarak mı kullanıyor?
Muhtemelen her ikisini birden hedefliyorlar. Bununla birlikte şirket, prototip aşamasının ötesine geçmek gibi bir planları olduğunu açıkça söylemiyor, ancak bunun aksini de belirtmiyor. Biz VISION-S’in prototip olarak kalmasına da, seri üretime geçmesine de bu saatten sonra şaşırmayız.
Bu konu hakkında Sony’den alıntı yapacak olursak, VISION-S’nin amacı, bize göre bir hayli belirsiz bir ifade olan “mobilitenin evrimine katkıda bulunmaktır”. Bu cümle Sony için tüm kapıları açık bırakıyor ki muhtemelen bu aşamada akıllıca bir strateji.
Bu hangi aşamadır diye soracak olursanız; “Çalışan prototip” bir yıl önce ortaya çıktı ve şirket o zamandan beri üzerinde çalışıyor. Aşağıdaki iki videodan ilki, EV’nin geliştirme sürecinden birkaç aşamayı gösteriyor ve bunlardan biri, kapının kapatılması gibi küçük ayrıntılara gösterilen özene odaklanıyor. Sony, Tesla’nın herkesin bildiği gibi kötü kapı paneli hizalamasına taş atmaya şimdiden başlamış olabilir mi? Belki de elektronik devinin sadece projeyi bizim düşündüğümüzden daha ciddiye aldığını gösteriyordur.
Video, prototip hakkında çok daha fazla bilgi ortaya koyuyor ve otomobilin ileri bir geliştirme aşamasında olduğunu gösteriyor. Görünüşe göre 272 hp üreten çift motorlu bir güç ünitesi, 240 km/sa azami hız ve 4.8 saniyelik 0-100 km/sa hızlanması mevcut. Aynı zamanda hareket tanıma, otonom sürüş için çeşitli sürüş yardımı özellikleri, ekranlardan oluşan bir iç mekan, yan aynalar için kameralar ve son derece güçlü görünen bir ses sistemi görüyoruz.
Videoya baktığımızda, VISION-S’in tamamlanmış bir iç mekana sahip olmaktan uzak olduğunu da göreceksiniz. Çekim sadece torpido panelini gösteriyor. Ancak az önce bahsettiğimiz ekran bolluğuna rağmen, A sütunlarında açıkta kalan metali ve eksik direksiyon simidi göbeğini görebiliyoruz. Yukarıdan sarkan yaklaşık metrelerce kablodan bahsetmiyoruz bile. Açıkça görülüyor ki Sony, EV’nin tasarımına daha az öncelik veriyor ve bu muhtemelen akıllıca bir seçim.
ABD’de ilk çıkışını yaptıktan sonra, işin çoğunun yapıldığı Avusturya’ya geri dönen VISION-S daha fazla geliştirme için Japonya’ya gitmişti. Prototip şimdi Avrupa’da trafiğe açık yollarda testlere başlamak için Graz’a geri dönüyor.
VISION-S, Tesla Model 3 ile büyük ölçüde aynı boyutlara sahip görünüyor. Şık ama biraz sıradan bir dış tasarıma sahip. Şirketin herhangi bir marka kimliği gibi herhangi bir şey tarafından kısıtlanmadığı halde tasarımda daha cesur davranmaması gerçeği biraz şaşırtıcı ve aynı zamanda hayal kırıklığı yaratıyor.
Yine de bu, Sony’nin EV’yi bir noktada üretime geçirme konusundaki çok ciddi niyetinin bir göstergesiyse, şikayet etmeyeceğiz. Ayrıca, kamuoyunun tepkisi son derece olumlu görünüyor. Sony’nin dünya çapındaki itibarını da ekleyelim ve eğer Japon devi maliyeti makul bir seviyede tutabilirse, bu otomobili satmamak sadece çılgınlık değil, aynı zamanda çok büyük bir utanç olacaktır.